10 Mayıs 2010 Pazartesi

Sarı Köşk'te kahvaltı Keyfi ve Hediyelerim


Günün özü; gönül ne kahve ister, ne kahvehane, gönül sohbet ister, kahve bahane...
 
Dün planını 2 ay önceden yaptığımız Sarı köşkteki kahvaltı organizasyonunu gerçekleştirdik. En son 2000 yılında aynı sıraları paylaştığımız lise arkadaşlarımızla buluştuk. 20 kişi bir araya gelebilmemiz mucize gibi birşeydi.

Çoğunluğu evli ve çocuklu olan arkadaşlarımız büyük bir özveriyle tam vaktinde buluşma yerlerindeydiler. Aslında asıl özveriyi tatil günlerinde eşleri evde yokken oturup çocuk bakan ya da tatil gününü yalnz geçirmek zorunda kalan beyler göstermişlerdi. Bu yüzden ilk teşekkürü beyler hak ediyor.

Günümüz 11:00'da sarı köşkte başladı. Sohbet, muhabbet, fotoğraf çekimleri derken kimse doğru düzgün birşeyler yiyemeden saat 13:00'de köşkten çıktık. Emirgan'da "çin ordusu" formunda gezinti yaparak fotoğraflar çekildik. Bu sincapta bize en güzel pozlarını verdi.


Bir arkadaşımızın önermesiyle Sarıyer sahile indik, biraz yürüyüşten sonra bir cafede tekrar oturduk. Burada da yarı aç yarı tok belirsiz bir haldeyken, kendimizi dondurma yerken bulduk :) Bir süre de burda sohhbetimiz sürdü. Saat 15:00 suları; anneler gününü, hediye telaşını, eşinin çocukla başedemediğini, çocuğunun acıktığını bahane eden kaçtı :) 

Aramıza katılamayan bir arkadaşımız, sadece 5 dakika için bile olsa bizi görmek istediğini söyleyince altı kişi onu bekledik. Onunla da kısa bir muhabbetten sonra geri dönüş yoluna girmek için ve bir rekor denemesine kalkıştık ve rekorumuzu kırdık. Hundai Getz gibi minyatür bir arabanın arka koltuğuna tam 6 kişi oturduk :)))) Hepimiz lisedeki formumuzu koruduğumuz için (!) çok rahat ve keyifli bir yolculuk yaptık. Yanımızdan geçen arabalardaki herkes bir kere bakıp, yanlış mı gördüm diye tekrar baktılar bize. Halimize güldüler bi de. Biz onlardan daha çok güldük :)))))

Güzel, çok özel bir gün geçirdik arkadaşlarımla. Anneler, anne adayları ve anne aday adayları için çok hoş bir anneler günü hediyesi oldu. Tekrarını yapalım diye herkes birbirine sıkı sıkı tembih etti. İnşaallah devamı gelecek. Katılımcı arkadaşlarımın hepsine tekrar tekrar teşekkür ediyorum.

Bir de hediye faslı vardı. Ayşe Betül annem için bir menekşe almıştı. Bütün gün menekşeyle bütünleşik bir halde gezdik. Kah fotoğraflarımızı neşelendirdi, kah soframızı güzelleştirdi. Ama günün sonunda devrilerek Perihan'ın arabasının bagajını kirletti. Özür dilerim Peroş :(

Eve geldiğimde Ayşe Betül'den menekşe gelmesine annem çok sevindi. Teşekkür etmemi istedi. Hem annem hem kendi adıma teşekkür ederim Betül'cüğüm.



Bir de Meryem koca bir hediye poşedi hazırlamış benim için. (Hediye pakedi değil, dikkatinizi çekerim, hediye poşedi. Hediye paketlerinden oluşmuş bir poşet...)İçinde neler yok ki. Hepsi de tam zevkime göre. Bir de nişanlım için fiyakalı bir gömlek vardı hediyelerin arasında, tam onun bedeni, tam onun rengi :)) Gürbüz ve ben; hediyeler için canım arkadaşım Meryem ve nazik eşi Zafer'e çok teşekkür ediyoruz.


2 yorum:

  1. şimdi kıskandım ama hemen arkadaşları arayıp bi buluşma ayarlamalıyım:):)

    YanıtlaSil