5 Ekim 2010 Salı

Hediyelerim; Şans Filleri, Jarse kumaş, Aynalı Duvar Saaati

Bu aralar pek bi keyifsizim. Aksilik üstü aksilik yaşıyorum ama var elbet bunda da bir hayr. 

Bankacılığa hiç bu kadar yaklaşamamıştım,  yaklaştım yaklaşmasına ama... olmadı gitti. Sonuç hüsran...

Spk lisansı için başvuru tarihininin açıklanmasını aylardır bekliyordum. Spk sınav sisteminin değişmesiyle , düzenli olarak yapılan sınavın tarihleri şaştı. Açıklandığı dönemde ise nedense ben boşvermiş bulunmuşum, gözümden kaçmış. Kayıt tarihinin son günü durumu farkettiğimde ise çok geç kalmıştım. O gün bütün gün Ziraat Bankasında sistemler durmuş, işlem yapılamıyordu. Velhasıl kayıt tarihini kaçırdım. Spk sınavına girmekte yalan oldu... Önümüzdeki maçlara bakacağız artık. Pardon önümüzdeki sınavlara demek istedim :))

Ben, keyfim ve kahyası canımız sıkkın, hayattan bıkkın şekilde oturuyoruz. (Hemen görüldüğü üzere bir parantez açıyorum buraya. Bazen eşim evi arayıp, hal hatır sorup "ne yapıyorsun" diye sorduğunda. "hiç birşey yapmıyoruz, oturuyoruz" diye cevap veriyorum. O da merakla "kimle" diye soruyor, cevap belli "ben, keyfim ve kahyası" :))))))

Neyse konumuza dönelimefenim. Ben, keyfim ve kahyası canımız sıkkın, hayattan bıkkın şekilde oturduğumuz sıralarda, bakarken içimin açıldığı küçük dekoratif eşyalarımı sizlerle tanıştırmak istedim. Bunlar ben evlendikten sonra hediye gelen objeler. Aslında bir sürü böyle dekoratif malzemeler var evde sizlerle tanıştırmak istediğim. Ara ara bunu yapacağız. Sizlere de belki fikir verir.

Birincisi Tuğba yengemin doğumgünümde bana hediye ettiği bu şans filleri. Aslında inancım yoktur böyle şeylere ama öyle sevimliler ve bana özeller ki, baksanıza taşlı taşlı...

Evin her odasına koydum bu şans fillerini :)) Her odaya şans getirsinler :)) Belki bir odadan diğerine ulaşmaz şans enerjileri :)) O yüzden elimde filler, ben gezmekteyim :)) Ayrılamadığımdan değil yani :))

Fillerin fotoğraf çekilirken üstünde durdukları zemin, ablamın kumaş alışverişinden sonra, ablamdan cebren ve hile ile aldığım jarse kumaş. Çok hoş bi dokusu var. Ablam kendine bluz yapmak için almış ama benim amacım başka...



Saatte eltim Sema'nın ev hediyesi. Evimizde bir sürü masa saati var ama bir duvar saatimiz yoktu. Çok beğenerek kullanıyoruz.

Kendisi bir ayna aynı zamanda. Fotoğrafta, üzerine yansıyan taşlı avizeme takım olacak şekilde seçmişler eşiyle birlikte. Zira avizemin tavana paralel duran kısmı aynadan müteşekkil.

Çok beğeniyordum bu avizeleri. Ev kurulurken ısrarcı oldum, oturma odama aldım, taktırdım, içim rahatladı :)) Konuyla çok alakasız belki ama gerçekten alışveriş yapmak iç sıkıntısına ne kadar iyi geliyormuş evlenince anladım :)) Eşiniz haftasonunda dışarı çıkmak yerine evde pineklemek mi istiyor. Dışarı çıkmamak için haftanın yorgunluğunu bahane edip, türlü organlarının ağırdığını söyleyip, sizi tabiri caizse "fıtık" mı ediyor. Bir yolunu bulup onu dışarı çıkarıyorsunuz. Eksikler olmasa da onu çeşitli mağazalara sürükleyip, alışverişin gözünü çıkarıyorsunuz. Sonuç "fıtık öyle edilmez, böyle edilir."  :)))

Ama sonraki haftasonlarını gözden çıkarabiliyorsanız bu kadar baskın yapın. Yoksa dozunda bırakın. Zira bir daha asla dışarı çıkmaması için altın vuruş yapmış olabilirsiniz :))

Benim canım sıkkın mıydı? Alışverişin düşüncesi bile insana keyif veriyor :)))


4 yorum:

  1. :))) hadi bakalım hayrlısı olsun, hediyeler gelsin..

    YanıtlaSil
  2. Güle güle kullan kuzen fillerde saatte avizende çok şıkmış..bende o tarz avizeleri çok beğeniyorum fakat tavanımın alçaklığından sebep kullanamıyorum..Sen benim adımada iyi ve mutlu günlerde kullanırsın inşallah...Sınavlarına gelincede hayırlısı olsun.Mevlam görelim neyler neylerse güzel eyler...

    YanıtlaSil
  3. teşekkür ederim arkadaşlar.

    YanıtlaSil