Blog tarihimde bir ilki hep birlikte yaşıyoruz şuan. Mimlendim. Hem de
Çatı Katı İlkay tarafından. Ben mutlu oldum, sen de mutlu olasın İlkaycığım :))
Mimin konusu kelimeleri okuduğumuzda ilk aklımıza gelenler ya da düşündürdükleri...
Felsefem: "Kimseye değerinden fazla değer vermeyeceksin!"
Hayat: Yaşamak ve mutlu olmak zorunda olduğumuz uzuuuunca bir zaman dilimi.
Çocukluk: Yaramazlık. Tekrar tekrar yaşanası zaman dilimi :))
Güneş : Kendini mutlu hissedebilmek için ışıltılı bir sebep.
Gözler : Asla yalan söylemez!
Yıldızlar: Romantik doğa elemanı :))
Güzellik : Fazlaca göreceli bir kavram. Bu işi şimdiye kadar çözemedim bundan sonrada çözebileceğimi zannetmiyorum. Benim iğrenç dediğime başkaları dünya güzeli diyor. Yaman bir çelişki...
Sevgi : Kalbi taşlaşmaktan kurtaran iki histen biri. Diğeri de merhamet.
Aşk : Yaşanılası duygu...
Müzik : Haleti ruhiyeme göre değişik türlerini dinlemekten zevk aldığım şey. (ilk defa şey kelimesini kullandım , kullanmamak için çok zorladım kendimi. Ama tıkanınca "şey" cümle kurtarıyor :)))))
Dost : Kaygı duymaya başladığın anda sesini duymak istediğin ilk insan.
Para : Varlığı bir dert, yokluğu yara :)))
Zaman : İnsanların geri getirmesinin imkansız olduğu tek varlığı. İlkaycığım bana da yetmiyor zaman. Ama en büyük sıkıntı fazla uykucu olmam :(
Erkekler : Elmanın diğer yarısı :))
Savaş : Nedense hep İsrail geliyor aklıma. Her savaşın altında onların olduğu fikri :(
Ağlamak : Mutlu olduğumda ağlarım, üzüldüğümde ağlarım, sıkıldığımda ağlarım, sinirlendiğimde ağlarım, bazen gülerken yaş geliyor gözümden onu ağlamaktan saymıyoruz herhalde :)) Ama bilseniz ne sulu gözlüyüm.
Deniz : Gördüğüm an içine atlayasım geliyoor:)) Beni mutlu eden bir doğa elemanı :))
Ayna : Bir gün kesin çatlayacak :))